

Amerikan Merkez Bankası'nın (Federal Reserve) Ekim 2025 kararı, para politikasında belirgin bir değişimi simgeliyor. Federal Açık Piyasa Komitesi, federal fon oranını %3,75 ile %4,00 aralığına çekmek üzere 10'a karşı 2 oyla karar aldı. Bu çeyrek puanlık indirim, merkez bankasının, piyasada likidite sıkılaşırken ve banka rezervleri azalırken para piyasası koşullarını istikrara kavuşturma çabasını gösteriyor.
Bunun kadar önemli bir diğer gelişme ise, Fed’in niceliksel sıkılaştırmayı 1 Aralık 2025’te sonlandıracağını açıklaması oldu. Bu sayede, 6,6 trilyon dolarlık bilanço küçültmesi öngörülenden daha erken son bulmuş oldu. Alınan bu iki yönlü adım, kısa vadeli piyasa kaygılarını giderirken, uzun vadeli ekonomik belirsizliklere de yanıt veriyor. Fed’in kararı, banka rezervlerinin istikrarını önceliklendiriyor ve hâlen “bir miktar yüksek” kalan enflasyonist baskıları kabul ederek, agresif politika gevşemesine karşı temkinli duruşunu sürdürüyor.
Piyasa katılımcıları, Aralık ayında enflasyon verilerine bağlı olarak bir 25 baz puanlık faiz indirimi ihtimalini %70 oranında fiyatladı. Fed’in dengeli tutumu, bir yanda ılımlı ekonomik büyüme, yavaşlayan istihdam artışı ve yükselen işsizlik, diğer yanda ise %2’lik hedefi tehdit eden enflasyon endişeleriyle şekilleniyor. Kripto para ve riskli varlıklar açısından ise, güçlü dolar akışları ve enflasyon beklentileri, 2025’in geri kalanında ve sonrasında piyasa dinamiklerini belirleyecek.
11 Ekim 2025’te kripto para piyasası olağanüstü bir dalgalanma yaşadı; işlem hacmi 428,2 milyar dolara sıçradı ve yatırımcılar arasında panik satışları baş gösterdi. Bu aşırı oynaklık, sadece birkaç saat içinde 370 milyar doların üzerinde piyasa değerinin silindiği tarihi bir tasfiye dalgası başlattı.
| Varlık | Zirve Fiyat | Düşüşteki En Düşük | Kayıp Oranı |
|---|---|---|---|
| Bitcoin | 125.000$+ | 102.000$ | ~%18 |
| Solana | 220$ | 169$ | ~%23 |
Çöküşün şiddeti, piyasa altyapısını çökme noktasına getirdi; ortalama gas ücretleri 450 Gwei’ye dayandı. Yatırımcılar, bireysel işlemlerde maliyetlerin 400-500 dolar arasında yükseldiğini, panik anlarında işlem yapmanın neredeyse imkânsız hale geldiğini belirtti. Merkezi borsalarda toplam tasfiye hacmi 19 milyar doları aşarken, ATOM ve RVN gibi bazı altcoin’ler, likiditenin tamamen kurumasıyla kısa süreliğine neredeyse sıfır değerine yaklaştı.
Bu olayın boyutu, kripto ekosistemindeki sistemik kaldıraç risklerini açıkça ortaya koydu. Piyasa yapıcılar, bazıları 100 milyon dolarlık pozisyonunu tamamen kaybedecek biçimde büyük kayıplar yaşadı. Büyük stablecoin’lerin sabitliğini kaybetmesi, teminat değerlerini anında erozyona uğrattı ve zincirleme zorunlu tasfiyelerle düşüşü daha da derinleştirdi. Bu volatilite artışı, yoğun likidite havuzlarının kırılganlığını gösterirken, korelasyonlu varlık hareketlerinin hem merkezi hem de merkeziyetsiz finans platformlarında işlem sistemlerini ne kadar hızlı istikrarsızlaştırabileceğini gözler önüne serdi.
Ekim 2025, ay başındaki sert piyasa düşüşünün ardından kripto para ETF piyasası için güçlü bir toparlanma dönemi oldu. ABD spot Bitcoin ETF’lerine ekim boyunca 5,55 milyar dolar net giriş gerçekleşirken, Ethereum spot ETF’lerinde 1,01 milyar dolar net girişle, yüksek volatiliteye rağmen dijital varlıklara yönelik kurumsal ilginin güçlendiği gözlemlendi.
| Varlık | Net Giriş | Toparlanma Sinyali |
|---|---|---|
| Bitcoin | 5,55 milyar $ | Güçlü kurumsal talep |
| Ethereum | 1,01 milyar $ | Orta düzeyde toparlanma |
Ancak toparlanma süreci ay genelinde eşit ilerlemedi. Ethereum ETF’lerinde, 13 Ekim 2025’te toplam 428,52 milyon dolar çıkış yaşandı; bu, yatırımcıların ikincil varlığa karşı temkinli duruşunu yansıtıyordu. Ayrıca, 24 Ekim’de Ethereum spot ETF’lerinde 93,59 milyon dolar net çıkış kaydedildi ve bu da aylık net girişlere rağmen satış baskısının sürdüğünü gösterdi.
Ethereum’un zayıf performansı, Bitcoin’in dirençli görünümüyle belirgin bir tezat oluşturdu; bu durum, kurumsal yatırımcıların önde gelen kripto para birimine ağırlık verdiğini ortaya koydu. Bu ayrışma, Bitcoin’in teknik olarak güçlü kalmasına karşın, Ethereum’un kalıcı alıcı ilgisi bulmakta zorlanmasıyla ilgili daha geniş piyasa dinamiklerini yansıtıyor. Ekim verileri, ETF girişlerinin günlük yoğun dalgalanmayı gizlediğini; geleneksel risk iştahının ise ancak sonraki piyasa istikrarı ve sürekli fon akışlarıyla teyit edilebileceğini gösterdi.











